KEMALİZM benim yaşama şeklimdir"
Tören Atatürkçüleri:Ulusal ve resmi bayramlarda,törenlerde Atatürkçü olanlardır.
Söylev Atatürkçüleri:Atatürk ve Atatürk devrimleri üzerinde söylev çekmeyi Atatürkçük sayan kişilerdir.
Reklam Atatürkçüleri:Atatürkçülüğü gerçekten benimsemedikleri halde, her fırsatta Atatürkten bahseden kişilerdir.
Ticaret Atatürkçüleri:Atatürk'ün ilke ve devrimlerinin ticaretini,tüccarlığını yapanlara ticaret Atatürkçüleri denir.
Papağan Atatürkçüleri:Atatürk söz ve düşüncelerini bir papağan gibi ezberleyip tekrarlayanlara papağan Atatürkçüleri denir.
Korku Atatürkçüleri:Zor durumda kaldıklarında,sıkıştıklarında,korktuklarında Atatürkçü olan kişilere denir.
Moda Atatürkçüleri:Atatürk bazı dönemlerde moda olur.Atatürkçülük modasına uymak için Atatürkçü olanllara,görülenlere moda Atatürkçüleri denir.
Tekel Atatürkçüleri:Atatürk'ü Atatürkçülüğü ilke ve devrimlerini kendi tekellerinde gören kişilerdir.Atatürkçülüğün belli kalıplar içindedondurulmasını,şerbetlendirilmesiniisterler.
Atatürk ve Atatürkçülük Düşmanı Atatürkçüler:Atatürk'e ve Atatürkçülüğe düşman oldukları halde,Atatürk'ü sever ve Atatürkçü görünen gizli ve açık Atatürkçülere denir.
10 Kasım Atatürkçüleri: Atatürk'ün ölüm günü olan 10 Kasım günü Atatürkçü olanlara,10 Kasım gününü yas günü ilan edip,siyaha bürünenlere.ağılar düzenleyenlere verilen isimdir.
Gadrop Atatürkçüleri: Kravat,papon takmayı,batılılar gibi gyinmeyi Atatürkçülük sayan kişilere denir.
100.Yıl Atatürkçüleri:Atatürk'ün doğumunun 100.yılı olan 1981 yılnda Atatürkçü olanlara denir.
Olağanüstü Dönem Atatürkçüleri:Olaüan üstü dönemlerde Atatürkçü olup,olaüanüstü dönem bitince,Atatürkçülüğü sona eren Atatürkçülere denir.
Siyasal Dönem Atatürkçüleri:Türkiye'de her siyasi dönemin bir Atatürkçülük anlayışı vardır.Hükümetler deüiştikçe Atatürkçülük görüşleri de değişen
Atatürkçülere denir.
Ruh Atatürkçüleri:Bu dünyanın Atatürkçüleri olduğu gibi öbür dünyanın da Atatürkçüleri vardır.Ruh Atatürkçüleri,Atatürk'ün ruhuyla konuştuğunu ileri süren Cevap İsenekişilerdir.
n Dilekçeye Yanıt Veremeyen Atatürkçüler:Aciz oldukları için,yaptıklarının sorumluluğunu taşıyamayanlara verilen isimdir.
Ne Halleri Varsa Görsünler Atatürkçüleri:Seçim kazanamayacaklarını anlayınca'seçime girmeyelim,ne halleri varsa görsünler' diyenlerin Atatürkçülüğüne denir .
Daksil Atatürkçüleri:'Ya İstiklal,ya ölüm' kararlılığı ile Birinci Dünya Savaşı'nın galiplerine Anadolu'da tükürdükleri tükürüğü yalatan,yurttan kovan Atatürk'ün kararlılık ilkesini hiçe sayan karar defterine aldıkları kararı Daksil'le silen yüzde yüz ters karar alanların Atatürkçülüğüne Daksil Atatürkçüleri denir.
Ben Yetkilerimi Kimselerle Paylaşmam Atatürkçüleri:Olumlu önerilere'ben yetkilerimi kimseyle paylaşmam',bir yerimiz olsun kampanyası başlatalım diyenlere,böyle bir kampanyaya gerek yoktur,'biz altı ay sonra bir yerimiz olacaktır diyoruz' diyebilen,iki yıl sonra bir adım atamayanların Atatürkçülüğüne denir.
Kendini En Büyük Görenlerin Atatürkçülüğü:Yönetimi alamayınca birlikte olduğu kişilerle yeni kurulan ir partinin il yönetimini oluşturan,gelişme göstermeyince kapatan,tekrar yönetimde görev almak isteyen,alamayınca da başka bir dernek kuran o da tutmayınca tekrar ADD yönetimine soyunan Atatürkçülere en büyük Aatürkçüler denir.
Bugün yasalarla kapatılmış tarikatlar ülke yönetiminde söz sahibi olmuşlar,laiklik tehlikeye düşmüş ise,bunun sorumluları onlar kadar,görevlerini yerine getirmeyenler de değil midir?
Aydınlığa giden yol,ÇAĞLARIN ÖNDERİ ATATÜRK'ÜN ilke ve devrimlerine sahip çıkmakla,1919-1920lerin karar,irade ve özverisiyle açılacaktır.
Hep birlikte el ele,yan yana,can cana!
Kaynak:
Asım Aslan:Sömürülen Atatürk ve Atatürkçülük
5 Şubat 2008 Samsun Barış Gazetesi
7 Mart 2008 Cuma
MENEMEN OLAYI
1925'te Şeyh Said isyanından sonra yapılan en büyük irtica olayıdır.23 Aralık 1930'da olmuşşo günden bugüne kadar toplum belleğinden
hiç silinmeyen bir yara olarak kalmıştır.
Mustafa Fehmi Kubilay terzi çıraklığı yaparak bin bir zorluklarla okumuş ve Bursa Öğretmen Okulunu bitirerek yirmi yaşında idealist bir
öğretmen olmuştur.
Menemen İlçesinde askerliğini Yedek Asteğmen olarak yapmaktadır.
Derviş Mehmet Aralık aynda yanında Osman Oğlu Şamdan Mehmet,Hasan oğlu Sütçü Mehmet,Emrullahoğlu Mehmet Emin,Nalıncı Hasan ve
Çakıroğlu Ramazan'la Manisa'dan yola çıkar.Çvvredeki "PAŞA"köyünde yaptıkları propagandadan sonra 23 Aralık sabahı tekbirlerle Menemen'e gi
rerler.Belediye Meydanına topladığı kalabalıkla hükümet karşıtı sloganlar atar.Camide bulunan yeşil bayrağı alarak,halkı kendilerine katılmaya davet
ederek şöyle konuşur:
"Taraf-ı ilahiden geliyoruz.Şeriat istiyoruz.Askerin kılıcı ve kurşunu bize işlemez.Herkes bu bayrağın altından geçecektir.Geçmeyenleri kılıçtan
eçireceğiz.Bu gün zeval(öğle)vakti yetmişbin kişi bize yardıma gelecektir".
Yedek Subay Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olay yerine gelerek"hatalı hareket etttiklerini,vazgeçmeleri,dağılmaları gerektiğini"söyler.dağılmak
şöyle dursun azgın bir halde Kub ilay'ın üzerine hücum etmişler boğazını testereli bağ bıçağı ile keserek gövdesinden ayırmışlar ve bir sırığa dikmişlerdir.Olaya
müdahale eden iki mahalle bekçisi Hasan ve Şevkiyi'de şehit etmişlerdir.
Din adına,şeriat adına hareket ettiklerini söyleyenlerinyaptıkları;dinle inançla ve insanlık değerleriyle nasıl açıklanabilir?
Olay yerine derhal askeri birlikler gönderilmiştir.43.Piyade Alay Komutanı Yzb.Ragıp Çaldıran ve Yzb.Abdulbahri komutasındaki iki bölük kısa zamanda
olayı bastırır.Elebaşıları ölü ve yaralı olarak yakalanmışlardır.
Bakanlar kurulu toplanarak Manisa .Balıkesir ve Menemen 'de sıkıyönetim ilan etmiş,sıkı yönetim komutanlığına Orgenaral Fahrettin Altay getirrilmiştir.
Olay üzerine Atatürk orduya başsağlığı mesajı yayınlamıştır:"B üyük ordunun kahraman genç subayı ve Cumhuriyet'n ideal öğretmen heyetinin kıymetli üyesi Kubilay Bey,temiz kanı ile Cumhuriye'in hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.Bütün Cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir olaydır..."dır
demiştir. .,
Başbakan İsmet İnönü:"Kubilay olayı yüzlerce seneden beri dini siyasete alet eden bütün hareketlerin yeniden ortaya çıkmasıdır.Bu zavallılar laikliğe karşı şeriat ist
emektedirler." sözü ile olayı net bir şekilde ifade etmiştir.
Mazhar Müfit Kansu:"Kubilay gibi içinde binlerce kişi bulunan ve daima o kara yılanın gırtlağına sarılacak ve daima ezecek ve zehirini saçama bir hale sokacak bir gençlik var" sözleriyle TBMM'nin duygularını dile getirmiştir.
Sanıkları yargılamak için Harb Divanı kurulmuş,Başkanlığına Genaral Mustafa Muğlalı getirilmiştir.Mahkeme heyetine Topçu Alay Komutanı Albay
Atabey,1.Kol.Ordu Şb . Müdürü Albay Demirşah,176.Alay Komutanı Yrb.Yusuf Ziya.11.Kol.Ordu Şb. Müdürü Kaymakam Bahattin Beyler görevlendiril-
mişlerdir.Saccılık makamında ise İzmir Savcısı Hidayet,savcı yardımcıları Fuat ve Necati,İzmir Sulh Hakimi Kemal,Adapazarı Sulh Hakimi Necati ve Eskişehir
Mustantiki Hikmet Beyler bulunmuşlardır.
Yargılamalar sonucunda olayın perde gerisindeNakşi Şeyhi Erbilli Esat Efendi ve Manisa Askeri Hastanesinden emekli İbrahim Hocanın olduğu görülmüştür,Yargılama 25 Ocak 1931'de son bulmuştur.
Kararda:"Sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu taygire ceb ren teşebb üs ettikleri ve Mehdi Mehmet'in Mehdiliği için harekete geçtiğini
bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin kaldırılmalarından sonra aynı tarikatı icra ettikleri"belirtilmiştir.
Yargılama sonnda 37 sanık idama mahkum olmuş,yaşlarından dolayı altı sanığın idam cezaları ağır cezaya çevrilmiştir.31 Ocak 1931'de mahkeme kararları
TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmüş iki sanığın cezası ağır hapse çevrilmiş bir sanıkta öldüğü için 28 kişinin idamına karar verilmiştir.2 Şubat 1931'de TB MM
idam kararlarını onaylamış,3 Şubat 1931 günüde idamlar infaz edilmişir.Suçlular cezalarını çekmişlerdir.
Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk halkı ve Türk gençliği sonsuza dekkoruyacaktır.İrticacılara geçit vermeyecektir.
Kaynaklar
Prof.Enver Ziya Karal
PRof.İ.Hakkı Uznçarşılı
Tempo Dergisi-11 Ekim 2005
Genel Kurmay Başkanlığı Dosyası-Cumhuriyet Gazetesi
1 Ocak 2008 BARIŞ
hiç silinmeyen bir yara olarak kalmıştır.
Mustafa Fehmi Kubilay terzi çıraklığı yaparak bin bir zorluklarla okumuş ve Bursa Öğretmen Okulunu bitirerek yirmi yaşında idealist bir
öğretmen olmuştur.
Menemen İlçesinde askerliğini Yedek Asteğmen olarak yapmaktadır.
Derviş Mehmet Aralık aynda yanında Osman Oğlu Şamdan Mehmet,Hasan oğlu Sütçü Mehmet,Emrullahoğlu Mehmet Emin,Nalıncı Hasan ve
Çakıroğlu Ramazan'la Manisa'dan yola çıkar.Çvvredeki "PAŞA"köyünde yaptıkları propagandadan sonra 23 Aralık sabahı tekbirlerle Menemen'e gi
rerler.Belediye Meydanına topladığı kalabalıkla hükümet karşıtı sloganlar atar.Camide bulunan yeşil bayrağı alarak,halkı kendilerine katılmaya davet
ederek şöyle konuşur:
"Taraf-ı ilahiden geliyoruz.Şeriat istiyoruz.Askerin kılıcı ve kurşunu bize işlemez.Herkes bu bayrağın altından geçecektir.Geçmeyenleri kılıçtan
eçireceğiz.Bu gün zeval(öğle)vakti yetmişbin kişi bize yardıma gelecektir".
Yedek Subay Asteğmen Mustafa Fehmi Kubilay olay yerine gelerek"hatalı hareket etttiklerini,vazgeçmeleri,dağılmaları gerektiğini"söyler.dağılmak
şöyle dursun azgın bir halde Kub ilay'ın üzerine hücum etmişler boğazını testereli bağ bıçağı ile keserek gövdesinden ayırmışlar ve bir sırığa dikmişlerdir.Olaya
müdahale eden iki mahalle bekçisi Hasan ve Şevkiyi'de şehit etmişlerdir.
Din adına,şeriat adına hareket ettiklerini söyleyenlerinyaptıkları;dinle inançla ve insanlık değerleriyle nasıl açıklanabilir?
Olay yerine derhal askeri birlikler gönderilmiştir.43.Piyade Alay Komutanı Yzb.Ragıp Çaldıran ve Yzb.Abdulbahri komutasındaki iki bölük kısa zamanda
olayı bastırır.Elebaşıları ölü ve yaralı olarak yakalanmışlardır.
Bakanlar kurulu toplanarak Manisa .Balıkesir ve Menemen 'de sıkıyönetim ilan etmiş,sıkı yönetim komutanlığına Orgenaral Fahrettin Altay getirrilmiştir.
Olay üzerine Atatürk orduya başsağlığı mesajı yayınlamıştır:"B üyük ordunun kahraman genç subayı ve Cumhuriyet'n ideal öğretmen heyetinin kıymetli üyesi Kubilay Bey,temiz kanı ile Cumhuriye'in hayatiyetini tazelemiş ve kuvvetlendirmiş olacaktır.Bütün Cumhuriyetçi ve vatanperverler için utanılacak bir olaydır..."dır
demiştir. .,
Başbakan İsmet İnönü:"Kubilay olayı yüzlerce seneden beri dini siyasete alet eden bütün hareketlerin yeniden ortaya çıkmasıdır.Bu zavallılar laikliğe karşı şeriat ist
emektedirler." sözü ile olayı net bir şekilde ifade etmiştir.
Mazhar Müfit Kansu:"Kubilay gibi içinde binlerce kişi bulunan ve daima o kara yılanın gırtlağına sarılacak ve daima ezecek ve zehirini saçama bir hale sokacak bir gençlik var" sözleriyle TBMM'nin duygularını dile getirmiştir.
Sanıkları yargılamak için Harb Divanı kurulmuş,Başkanlığına Genaral Mustafa Muğlalı getirilmiştir.Mahkeme heyetine Topçu Alay Komutanı Albay
Atabey,1.Kol.Ordu Şb . Müdürü Albay Demirşah,176.Alay Komutanı Yrb.Yusuf Ziya.11.Kol.Ordu Şb. Müdürü Kaymakam Bahattin Beyler görevlendiril-
mişlerdir.Saccılık makamında ise İzmir Savcısı Hidayet,savcı yardımcıları Fuat ve Necati,İzmir Sulh Hakimi Kemal,Adapazarı Sulh Hakimi Necati ve Eskişehir
Mustantiki Hikmet Beyler bulunmuşlardır.
Yargılamalar sonucunda olayın perde gerisindeNakşi Şeyhi Erbilli Esat Efendi ve Manisa Askeri Hastanesinden emekli İbrahim Hocanın olduğu görülmüştür,Yargılama 25 Ocak 1931'de son bulmuştur.
Kararda:"Sanıkların Türkiye Cumhuriyeti Teşkilatı Esasiye Kanunu taygire ceb ren teşebb üs ettikleri ve Mehdi Mehmet'in Mehdiliği için harekete geçtiğini
bildikleri halde zamanında Hükümete haber vermedikleri ve tekkelerin kaldırılmalarından sonra aynı tarikatı icra ettikleri"belirtilmiştir.
Yargılama sonnda 37 sanık idama mahkum olmuş,yaşlarından dolayı altı sanığın idam cezaları ağır cezaya çevrilmiştir.31 Ocak 1931'de mahkeme kararları
TBMM Adalet Komisyonunda görüşülmüş iki sanığın cezası ağır hapse çevrilmiş bir sanıkta öldüğü için 28 kişinin idamına karar verilmiştir.2 Şubat 1931'de TB MM
idam kararlarını onaylamış,3 Şubat 1931 günüde idamlar infaz edilmişir.Suçlular cezalarını çekmişlerdir.
Atatürk'ün önderliğinde kurulan Türkiye Cumhuriyeti'ni Türk halkı ve Türk gençliği sonsuza dekkoruyacaktır.İrticacılara geçit vermeyecektir.
Kaynaklar
Prof.Enver Ziya Karal
PRof.İ.Hakkı Uznçarşılı
Tempo Dergisi-11 Ekim 2005
Genel Kurmay Başkanlığı Dosyası-Cumhuriyet Gazetesi
1 Ocak 2008 BARIŞ
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)