27 Eylül 2008 Cumartesi

ANKARA FETVASI VE GERÇEK DİN ADAMLARI

Geçen günlerde bir yazımda" İstanbul Fetvası'nı" yazmıştım.(1) Bu yazımda da Ankara Fetvasını yazarak, kısaca karşılaştırmaya çalışacağım.(2)

ANKARA FETVASI

Başta Ankara Müftüsü Mehmet Rifat Efendi (BÖREKÇİ) ve yirmi kişi tarafından 14-Nisan-1920’ de hazırlanmış, 153 il ve ilçe müftüsü ve diğer din bilginleri tarafından imzalanmıştır. Her maddesi dini gerekçelere dayandırılmış ve Milli Mücadelenin pekişmesinde etkili olmuştur. 16-Nisan –1920’de Heyet-i Temsiliye Başkanlığınca Anadolu’ya gönderilmiştir. 19,22,25-Nisan-1920 tarihlerinde Öğüt, İrade-i Milliye ve Açıksöz Gazetelerinde yayınlanmıştır.

“Dünya nizamının sebebi olan İslam Halifesi Hazretlerinin Halifelik makamı ve saltanat yeri olan İstanbul, müminlerin emirinin (Padişahın) rızasına aykırı olarak Müslümanların düşmanı olan düşman devletler tarafından fiilen işgal edilerek, İslam Askerleri silahlarından uzaklaştırılıp,bazıları haksız olarak şehit edilmiş, Halifelik merkezini koruyan bütün istihkamlar, kaleler, savaş aletleri zapt edilmiş ve resmi işleri yürüten ve İslam Ordusunu donatmakla görevli Bab-ı Ali’ye (Başbakanlık) ve Harbiye Nezaretine el konmuştur. Bu suretle Halife milletin gerçek menfaatleri uğrunda tedbir almaktan fiilen men edilmiştir. Sıkıyönetim ilan edilip Harp Divanları kurulmuş, İngiliz Kanunları uygulanarak kararlar verilmek suretiyle Halife’nin yargı hakkına müdahale edilmiştir.

Yine Halife’nin rızası olmadığı halde, Osmanlı toprakları olan İzmir, Adana., Maraş, Antep ve Urfa taraflarına düşmanlar saldırıp oradaki Müslüman olmayan uyruklarımızla el ele vererek İslamları toptan yok etmeye,mallarını yağmalamaya ve kadınlarına tecavüze,Müslüman halkın bütün kutsal inançlarına hakarete kalkışmışlardır.

Anlatılan şekilde hakarete ve esirliğe uğrayan Halifelerini kurtarmak için,ellerinden geleni yapmaları bütün Müslümanlarca farz olur mu?
Cevap: Allah en iyi bilir ki, olur.

Bu suretle, Halifeliğin meşru hakkını elinden alanlardan kurtarmak ve fiilen saldırıya uğrayan vatan topraklarını düşmanlardan temizlemek için uğraşan ve çalışan İslam Halkı şeriatça Allah yolundan ayrılmış olurlar mı?

Cevap: Allah en iyi bilir ki, olmazlar.
Halifeliğin gasp edilen haklarını geri almak için düşmanlara karşı açılan mücadelede ölenler “şehit”, kalanlar”gazi” olurlar mı?

Cevap: Allah en iyi bilir ki, olurlar.

Bu suretle, din uğrunda savaşan ve görevini yapan halka karşı düşman tarafından iltizam ederek İslamlar arasında silah kullananlar ve adam öldürenler şeriat bakımından en büyük günahı işlemiş ve fesatlık etmiş olurlar mı?

Cevap: Allah en iyi bilir ki, olurlar.

Bu suretle, aslında istemediği halde düşman devletlerinin zoru ve kandırması ile, olaylara ve gerçeğe uymayarak çıkarılan fetvalar Müslümanlar için şeriatça dinlenir mi ve ona uyulur mu?

Cevap: Allah en iyi bilir ki , uyulmaz.

İstanbul Fetvası, Anadolu'daki Ulusal Bağımsızlık Hareketini"Huruç Alessultan" yani Padişah ve halifeye karşı yapılan isyan olarak göstermekte, Kuvva-yı Milliye'yi kötülemekte, padişahın sadık tebasına zulüm edenlerin katledilmeleri gerektiğini, ulus ve ülkenin bağımsızlığı için savaşanKuvva-yı Milliye'ye karşı savaşırken ölenlerin şehit olacağını vurgulamaktadır.
Ankara Fetvası ise; "Padişah ve Halife dahi esirdir. Makam-ı Hilafet ve saltanatın kurtarılması lazımdır." Düşmanlar Halifeye baskı uygulayarak zorla bir fetva yayınlatmışlardır ilkesinden haraket etmiştir.
İstanbul Fetvası sadece bir ayete dayandırılmaktadır.(Hucurat Suresi Ayet.9)(3)
Ankara Fetvası ise; çok yönlü ve gerekçeleri daha nettir. Hakiki düşman olan düşman devletlerine karşı birlik ve bütünlük sağlanmalı, yurt düşmanlardan kurtarılmalı esasına dayamaktadır.
İstanbul Fetvasını sadece Şeyhülislam Dürrizade Abdullah Efendi imzalamıştır.
Ankara Fetvasını ise, Ankara Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti Başkanı Mehmet Rıfat(Börekçi-İlk Diyayet İşleri Başkanı) Efendi başkanlığında yirmi kişi hazırlamış ve 153 Anadolu Müftüsü, din bilgini imzalamıştır.
İstanbul Fetvasının İngiliz baskısı alındığı belirtilmektedir.(4)
Dürrizade Abdullah'ın fetvayı işgal kuvvetlerinin baskısı ile verdiği ifade edilmektedir.(5)
27 Nisan 1920 günü T.B.M.Meclisinde konuşan Fevzi ÇAKMAK ".....Malumunuz vechile o fetva İngiliz süngüsü ile alınmış İslamı sinesinde birbirine düşürmek için ilk defa yazılmış acı bir vesikadır" demaktedir.(6)
Amerikan gizli belgelerinde, fetvanın İtilaf devletlerince dikte ettirildiği ve akıllıca olmadığı belirtilmektedir(7)
İstanbul Fetvası, İngiliz ve Yunan savaş uçaklarınca Anadolu'nun çeşitli yerlerine atıldığı gibi, İngiliz Konsolos ve ajanları, Rum ve Ermeni örgütleri dağıtımına yardıncı olmuşlardır.Yerli kişilerce de sandıklar ve torbalar içinde dağıtılmışlardır.(8)
Karadenizden geçen İtilaf gemilerinde, fetva, Hükümet Bildirisi ve Hatt-ı Humayun Türk halkına ulaştırılmıştır.(9)
İstanbul Fetvasının halk üzerinde çok büyük yıkıcı etkileri olmuştur. Bayburt'ta Şeyh Eşref, Yozgat'ta Hafız Şehabı, Bolu ve Gerede'de Kör Ali Hoca, Düzce'de Ahmet Hoca, Biga'da Gavur İmam, Konya ve Bozkır'da Zeynel Abidin Hoca ve diğer bölgelerde hoca adı altında Anadolu'da isyanlar olmuştur. Bu isyanları yapanlar, askerlerimizi öldürmüşler, subay ve yönetim görevlilerini soymuşlar"Şeyhülislamın Fetvası yerine geldi" diye bağıran cahillerdir.(10)
Bu fetva ile askerlerimiz silahlı veya silahsız kaçmışlar, ordu birliklerimizin mevcutları büyük ölçüde azalmıştır.
56. Tümen Komutanı Bekir Sami Bey Ankara'ya şu sözleri iletmiştir. "Eğer bu gece alelacele, Ankara ve saire baş müftüleri ve Ulema-ı Mefşure-i İslamiye'den mukabil fetvalar alınmazsa Bursa vilayetinde pek ziyade Kesb-i Vehamet etmesi muhtemeldir.(11)
Ankara Fetvası'nın Atatürk'ün önderliğinde Anadolu Bağımsızlık Hareketinin, Milli Birliği Sağlamada büyük başarısı olmuştur.
Din adına, kutsal değerler adına verilmiş iki fetva, Şeyhülislamın yazdığı, Sultan ve Halife'nin onayladığı İstanbul Fetvası. Karşısında Ankara Fetvası.
Kur'an 'da savaşı zorunlu kılan gerektiğinde Savaşmayı teşvik eden, ordu kurma ve donanımdan bahseden ayetler bulunmaktadır.(12)
Zamanlı zamansız savaş(cihat) naraları atanlar bilmeliler ki, Cihat yalnız Allah yolunda savaş değil; haksızlığa karşı gösterilen her türlü tepki, baskı, zulün ve sömürüye karşı da savaştır.
Ülkenin bağımsızlığını, yurttaşların namusunu, onurunu düşünerek savaş yapanları asi, isyancı, din düşmanı görüp düşmanla işbirliği yaparak ölüm fermanı çıkaranlar mı din adamı? Yoksa, düşmana, emperyalizme, sömürüye karşı mal ve bedenle savaşmayı emreden, fetva veren, vermekle kalmayıp savaşanlar mı gerçek din adamıdır? Asıl din görevlişi ve bilgini ulusu, ülkesi için canını bile esirgemeyendir. Bunların örneğide Ankara Fetvasını verenlerdir. Ankara Fetvası aynı zamanda hocanın din adamının Atatürkçüsü olurmu diyenlerede bir yanıttır.
Atatürk; bağımsızlığını, özgürlüğünü isteyen, ulusunu seven Türk halkının tümüyle haraket ederek kurtuluş mücadelesini vermiştir. Atatürkle birlikte hareket eden herkes; ismi, unvanı, görevi ne olursa olsun Atatürkçüdür. Atatürkçü olmaya devam edecektir de. Çünkü; Türk Halkı her zaman ulusal bağımsızlıktan, ulusal egemenlikten, üniter ulus devletten ve laik, çağdaş devletten yanadır.Tarih bunu her zaman kanıtlamıştır.
Ey kendi çıkarları için Atatürk düşmanlığı yapanlar! Bu gün bağımsız bir Türkiye Cumhuriyeti'nde yaşıyorsan bunu O, büyük insana ve O'nunla birlikte haraket ederek, gerçek bir iman ve inançla savaşanlara borçlu olduğunu unutma! Gerçeği gör!


KAYNAKLAR:

1-Ergün AYBARS -Türkiye Cumhuriyeti Tarihi
2-Sabahattin SELEK -Milli Mücadele
3-Diyanet İşleri Başkanlığı Yayını -Kur'an-ı Kerim ve Türkçe Anlamı
4-G Jaeschk -Kurtuluş Savaşı ile İlgili İngiliz Belgeleri
5-Eşref EDİP -Sebilürreşat C.10, S/102
6-Fevzi ÇAKMAK -T.B.M.M Zabıt Ceridesi C-1, S/92
7-Orhan DURU -Amerikan Gizli Belgelerinde Türkiye'nin
Kurtuluş Savaşı Yılları S/88
8-Şevket Süreyya AYDEMİR -Tek Adam- C-2, S/286
9-Nurettin PEKER -İnebolu ve Kastamonu Havalisi S/170-171
10-Mustafa ÇALIŞKAN -Kurtuluş Savaşı Sırasında Din Faktörü S/92
11-HTVD(Harp Tarihi Vesikaları Dergisi) -Sayı-35 Vesika No-875
12-Prof.Dr. Ömer ÖZSOY -Konularına Göre Kur'an S.527-536
PROF.Dr.İlhami GÜLER
13-Prof. Dr Ali SARIKOYUNCU -Milli Mücadelede Din Adamları S.27-44

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Sayın Demirağ; bu güzel ve değerli çalışmanızdan dolayı sizi gönülden kutluyorum."Ankara Fetfası"na imza atanlardan biri de Milli Mücadele kahramanlarından ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün 6 dönem Milletvekili olması için işaret ettiği Ispartalı Hafız İbrahim Demiralay'dır.Hepsi ışıklar ve çiçekler içinde yatsınlar...

Tanlı dedi ki...

Sayın Demirağ;
Değerli çalışmanız nedeniyle sizi kutluyorum.Emeğinize,kaleminize sağlık,
Ankara Fetvasına imza koyan din alimlerinin adlarını da bu yazının altında görebilseydik daha çok bilgilenirdik.
Saygıyla ...