23 Ağustos 2009 Pazar

ATATÜK VE UYANAN MAZLUM ULUSLAR

“Düşman her tarafı işgal ederek Ankara’ya kadar gelecek olursa, ben bir elime silahımı bir elimede Türk bayrağını alarak Elma Dağına çıkacağım. Burada tek başıma, son kurşunuma kadar düşmanla çarpışacağım. Sonrada bu kutsal bayrağı göğsüme sarıp şehit olacağım. Bu bayrak kanımı sindire sindire emerken bende milletimin uğruna yaşama veda edeceğim. Huzurunuzda buna ant içiyorum.” Atatürk(1)
Bir elinde silahı bir elinde kutsal Türk bayrağı olarak ülkesi ve ulusu için, her zaman ölmeğe hazır bir örnek lider.
Bu sözleri Kurtuluş Savaşı’nın en umutsuz günlerinde bir millet vekilinin: “Ankara’da Mustafa Kemal’den başka bir şey yok, bu işin sonu felakettir, akibetimiz korkunçtur.” sözleri üzerine bazıları memleketlerine dönmeğe karar verdiklerinde söylemiştir. Bu sözlerden sonradır ki milletvekillerinin yurtseverlik hisleri kabarmış; “Paşam yolundan dönmeyeceğiz, seninle beraberiz” diye haykırmışlardır.
“İnsanlık ülküsünün aşık ve seçkin siması” Çağların Önderi Atatürk, Türk ulusunu iki defa kurtarmıştır. “İlki Çanakkale ve Kurtuluş Savaşı’nda “emperyalizmin” pençesinden, ikincisi savaş sonrasındaki “çağdaşlaşma” hareketiyle karanlığın pençesinden.”
O, yalnız Türklerin Atası olmakla kalmamış bütün ezilen mazlum ulusların da atası olmuştur.
Hindistan, Pakistan, Afganistan, Tunus, Mısır, Suriye, Ürdün vs. İslam ve Doğu uluslarını da uyandırmış, bütün özgürlük savaşı veren ülkelerin esin kaynağı olmuştur.
Örnek mi? Hindistan’ı bağımsızlığa kavuşturan Mahatma Gandh’i, Ebul Kelam Azad, Pakistan’ın ulusal kahramanı Muhammed Ali Cinnah
Dr. Nacem Qureshi, Atatürk’ün Hindistandaki etkisini incelediği “The Rise Of Atatürk And Its Impacı On Comtemporay Muslim İnda: The Early Phase” adlı yazısında: Bugün bile çok ailede yaşayan bir gelenek, Atatürk’ün resimleri ve fotoğraflarını evlerinin duvarlarına asmalarıdır. Bu Atatürk’ün İslam coğrafyasındaki etkisini gösterir. Atatürk halkına umut vermiştir, yeniden örgütlenmiş ve onları zafere taşımıştır. Atatürk’ün adı ilk kez Hindistan’da 1915 yılındaki Gelibolu Savaşları muharebeleri nedeniyle duyulmuştur. Atatürk Hintlilerin gözünde İslam’ın Batı emperyalizmine karşı meydan okumasını sağlamış, tehlike altındaki hilafeti kurtarmış bir kahramandır.”(2)
Yeni Delhi’deki Jawaharlal Nehru Üniversitesi Profesörlerinden Dr. Muhammed Sadık (Mohammed Sadig): “Türk İnkılabı, Hindistan Özgürlük Hareketi” isimli eserinde, “Hindistan’da bağımsızlık mücadelesi yolunda sağlanan Milli Beraberliğin ilham kaynağının Türk Milleti olduğunu belirtmiştir.
Sadık ise; “Türk Bağımsızlık Savaşı ve Mustafa Kemal, ister Müslüman” ister Hintli, ister Sih olsun bütün Hindistan halkını ve Hindistan Kurtuluş Mücadelesini derinden etkilemiştir.”
Hintli Lider Ebul Kelam Azad: “Mustafa Kemal çağının en büyük şahsiyeti” dir demiştir.
“...Mustafa Kemal Paşa, sadece, İslam’a değil, bütün Asya’ya zaferle gurur vermişti.
Bir konuşmacı İslam’a sahip çıkmanın sadece Mustafa Kemal Paşa’nın değil, bütün Müslümanların görevi olduğunu vurgulamış ve Güney Asya’daki dindaşlarının (Anzak) Türklere karşı savaşmakla “kullandıklarını ve böylece aslında İslam’a ihanet ettiklerini itiraf etmiştir.(4)
Türk Kurtuluş Savaşı yalnız Doğu uluslarını değil Kuzey Afrikayıda etkilemiştir.
Cezayir’den gelen kutlamada: “Cezayir’in Müslüman halkı...ellerini Yüce Allah’a doğru açarak, kalplerinin derinliğinden dua ediyor. Mustafa Kemal Paşa Al Muzaffer Al Gazi Hazretlerine en içten ve saygı dolu tebriklerini sunuyorlar.”
Ankara Hükümetinin Paris Temsilciliğine Tunus’tan gönderilen yazıda: “Destur Partisi, Kemal’in Ordularının zaferi münasebetiyle duyduğu derin sevinci size iletirken, büyük Mareşal Mustafa Kemal’e ihtiram dolu, yürekten iyi dileklerini ulaştırmanızı rica eder” demektir.
Atatürk bütün Müslümanlar tarafından Seyf-ül İslam (İslamın Kılıcı), “Mücahid-i İslam “İslamın son, savaşcısı” olarak isimlendirilmiştir.
Schlegel: Atatürk milliyetçiliği, öteki uluslara karşı yayılmacı ve düşman bir milliyetçilik değil, Bağımsızlık Savaşı’nın başından itibaren, Türk Ulusunun bağımsızlığına ve yurdunun savunmasına dönük bir anlayıştır. Bunun için dir ki, Milli Mücadele hem saygı uyandırmış hemde örnek alınmıştır.
Alman tarihçi Von Mikusch: Bu yeni Mekke (Ankara) hac görevini ifa etmek için koşup gelen hacılarla dolup taştı.”(5)
Savaş günlerinde Hindistan’da bulunan Zeki Velidi Togan Hindu Müslümanlardaki Mustafa Kemal sevgisini şöyle anlatmaktadır. “Bombayda bir camiye girmiştim. Duvarına “Zinde bad Mustafa Kemal” diye bir levha asılmış olduğunu gördüm. Yani “Yaşın Mustafa Kemal”(6)
Emil Lenguyel: “İnsanlar Ortadoğunun her yerinden gelip O’na ülkelerindeki reform hareketlerini yönetmesi ricasında bulunuyorlardı...Mustafa Kemalin adı, bir darbı mesel olmuştur. Bu ad yalnız Türkçeye değil, Arap diline de yerleşmiş durumdadır. Bu ismin ünü Türkler’in babası kavramını da aşmıştır...” (7)
Mustafa Kemal’in başarıları İslam dünyasındaki aydınlarında saygısını kazanmıştır. Pakistan’ın ulusal şairi ve düşünürü Muhammed İkbal “İslamiyet’in Uyanışı” şiiri yazdığı için İngilizlerin tepkisini çekmiş ve zindana atılmıştır. Mustafa Kemal Paşa için yazdığı bu şiir elden ele dolaşmış ve cami kürsülerinde okunmuştur.
Tanrı O’nu güçlendirsin.
Bir millet vardı ki, Takdirin gizli haznesinin sırlarına biz onun hikmetiyle vakıf oldu.
Aslımız esasta sönük bir kıvılcım idi; bir bakış baktı ki o sayade dünyayı tutan güneş olduk.
Müşrit gönlümüzden aşk nüktelerini sildi: dünyada kusurumuz ölçüsünde küçüldük.
Bizim yaratılımışa uygun olan çöllerden esen rüzgarlardır.
Saba melteminin nefeslerinden kederli gonca olduk.
Feleklerin kubbesini saran ulu akislere oh olsun. Pes ve tize bağlandığımız zaman inilti haline geldik.
Ey o zamanlar ki; ne çok avı tuzak kurmadan yakalayıp takimize asmıştık.
Şimdi koltuğumuz altında okumuz ve yayımız olduğu halde avlarımız tarafından öldürülmüşüz.
Atının yol verdiği kadar koş, atıl ki, biz tedbir yüzünden defalarca bu alanda mat olduk. (8)
Mısır’ın ünlü Şairi Ahmet Şevki bir şiirinde şöyle seslenmektedir.
Allahu ekber, bu zaferde hayranlık uyandıran nice şeyler vardı.
Ey Türk kahramanı, sen Arap kahramanı Halid’i yeniden canlandırdın
Ey Gazi sana selamlar. Zafer mucizesinden dolayı tebrikler sunarız...
Nazrul İslam’ın yazdığı Bangaldeş’te Bülbül Akademisinde yıllarca çalınıp söylenen “Gazi Mustafa Kemal Atatürk Marşı” bestelenmiştir.
Ey Müslüman, sen de uyan, çırakmanı (meşaleyi) yak.
Gazi Mustafa Kemal Türk ulusunu uyandırdı.
Uyan artık! Sen de uyan!
Kemal Paşa;
Büyük ananın yiğit evladı
Kemal kükremektedir.
Karanlıklardan imdat diye
Ona sesler yükselmektedir.
Kardeş Kemal sen olağan üstünsün!
Eşsizsin, övülmeye değersin!
Ey Kemal, Ey düşmanı yok eden!
Kılıcını biziz alkışlayan senin
Söyleyin var mı dünyada Türk kılıcından korkmayan?
Böyle Kemaller gerek bize
Bitmeyen bir mucize yarattın sen
Hain düşmanı ezdin ayağından
Ve sertçe, sertçe ez
Tüm insanlık görsün alkışlasın seni
Yaşa ey Türk’ün oğlu, ey İslam’ın övüncü!
Çok yaşa ey Mustafa Kemal, insanlık övsün seni...(9)
Ulusal Egemenlik, ulusal bağımsızlık, ulus ve üniter laik ve çağdaş devletten yana olanlar!
Yolumuz bellidir. Yol, Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran bütün mazlum uluslara örnek olan “Çağların Önderi Atatürk’ün Yoludur.

Kaynaklar :
1- Enver Behnan Şapolya - Türk Kültür Dergisi
2- Barış Doster - Atatürk Dünyası ve Mazlum Milletler
3- Sinan Meydan Atatürk ile Allah arasında
4- Mim Kemal Öke - Hilafet Hareketleri
5- Ömer Kürkçüoğlu - Türk İngiliz İlişkileri
6- Zeki Velidi Togan - Hatıralar
7- H.C. Armstrong - Bozkurt
8- Ahmet Bahtiyar Eşref - Türkler ve İkbal
9- Sadi Borak - Atatürk’ün Özel Mektupları

Hiç yorum yok: