4 Ekim 2009 Pazar

ATATÜRK VE TÜRKLÜK

Bu memleket, dünyanın beklemedigi, asla ümid etmediği bir müstesna mevcudiyetin yüksek tecellisine, yüksek sahne oldu. Bu sahne 7 bin senelik en aşağı, bir türk beşiğidir. Beşik tabiatın rüzgarlarıyla sallandı: beşiğin içindeki çoçuk tabihatın yağmurlarıyla yıkandı; o çocuk tabiatın şimşeklerinden, yıldırımlarından, kasırgalarından evvela korkar gibi oldu; sonra onlar alıştı; onları tabiatın babası tanıdı; onların oğlu oldu. Bir gün o tabiatın çocuğu tabiat oldu; Şimşek, Yıldırım, Güneş oldu; Türk oldu.
Türk budur: Yıldırımdır, Kasırgadır, Dünyayı Aydınlatan Güneştir.

ATATÜRK

ZAFERİN DEĞERİ
Yıllar sonra bir ressam, Mustafa kemal’e sakarya savaşını gösteren bir tablo hediye etti. Kendisi, ön planda, yağız bir savaş hayvanına binmiş olarak görünüyordu. Ressam, tebrik beklerken, birdenbire Mustafa kemal’in “Bu tabloyu kimseye göstermeyin.” demesi üzerine şaşırıp kaldı. Kimse ne söyleyecegini bilmiyordu. Mustafa Kemal açıkladı: “Savaşa katılmış olan herkes bilir ki, hayvanlarımız bir deri, bir kemikten ibaretti, bizim de onlardan arta kalır yerimiz yoktu. Hepimiz iskelet halindeydik. Atları da savaşçıları da böyle güçlü kuvvetli göstermekle Sakarya’nın değerini küçülmüş oluyorsunuz dostum.”
(Behçet Kemal Çağlar) Atatürk Denizinden damlalar SA:193
YENMEYEN TAVUK
O gün Duatepe’de düşmanın iniltisini sevinç gözyaşlarıyla kutluyorduk. Kolordu Kur başkanı Hayrulluh (Fişek), bir akşam yemeği hazırlamıştı. Ortada bir cılız tavuk ile, dört beş dilim siyah ekmekten başka bir şey yoktu. Dünden beri ağzımıza en ufak bir lokma girmemiştir. Fevzi Paşa, İsmet Paşa ben, Kazım Bey sofraya bağdaş kurduk. Hayrullah bey (Fişek), Tevfik bey (Bıyıkoğlu),Salih bey, (Omurtak), Muzaffer bey (Kılıç), Salih bey (Bozak) biraz uzaktaydılar. Atatürk Kazım bey’e dönerek:
- Erlere yiyecek ne verebildiniz? dedi. Kazım bey şaşırdı, durakladı, kurmaybaşkanına dönerek:
- Hayrullah bey, erlere ne verebildik? Diye sordu.
- Efendim, dün sabah tedarik ettiğimiz buğdayı kavurmaları için birliklere dağıtmıştık...
Mustafa Kemal Paşa biraz durakladıktan sonra ayağa kalktı ve tavuğa el atmadan yürüdü, biz de onu takip ettik, diğer arkadaşlar da ne tavuk ne de bir dilim ekmeğe el sürebilmişti.O akşam hepimiz aç yattık. Çok iyi hatırlarım, birkaç gün evvel Çaldağ bölgesinde yaver Muzaffer Bey başkumundana Fevzi Paşaya ancak bir tek yumurta bulabilmişti. Düşman tarlaları köyleri yakmış, bir sefalet ve yokluk bölgeyi kasıp kavurmuştu.
İhsan Ilgar (Asım Gündüz’ün Hatıraları S:83-84)
BAYRAK, BİR MİLLETİN İSTİKLAL ALAMETİDİR“YUNAN BAYRAGINI
YERDEN KALDIRINIZ”

30 Ağustos 1922 günü sabahı. Başkumandan Mustafa Kemal cephede dolaşırken binlerce insan ve hayvan cesedi, karşısında duygulamış, şunları söylemiştir:
-Bu feci manzara bütün insanlığı utandırabilir. Ama bu, meşru bir vatan müdafaasının tabif bir neticesidir. Fakat türkler başka milletlerin vatanında aynı şeyi yapmayacaklardır. Bizi mecbur ettiler.
Yerde yatan bir Yunan bayrağını kaldırmalarını işaret ettikten sonra:
-Bayrak, dedi: bir milletin istiklal alametidir. Düşmanın da olsa hürmet etmek lazımdır.
“BİR GÜN YANILMIŞIM”
“Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir. İleri!” emrine ve büyük taarruz hazırlıklarına takaddüm eden günlerdeyiz.
Şimdi sayın Falif Rıfkıyı dinliyeyim:
“Mustafa Kemal Keçiörende yakın adamlarıyla Ankarada son gecesini geçirdi. Ayrıldığı zaman bir hayli yorgundu. Yanındakilere:
Taarruz haberini alınca hesap ediniz. On beşinci gün izmirdeyiz.
Demişti. Acaba içkinin tesiri miydi? Arkasından hafifçe gülüştüler bile...
İzmirden dönüşünde karşılayıcılar arasında o gece beraber bulunduklarından bir ikisini görünce:
- Bir gün yanılmışım.
Dedi.
Falih Rıfkı Atay

Bir Ulusal Kurtuluş Savaşı ki, Dünya tarihinde eşi ve benzeri yoktur.Birinci paylaşım savaşı’nın mağrur galipleri yeni devlet kurma sevdasına düşenler iç odaklarla çok cephede savaş verilmiş ve kazanılmıştır. Aç, susuz, uykusuz aç dolu yıllar. Türk ulusu tüm yokluklara rağmen emperyalizmi, yere sermiş, bağımsızlığına kavuşmuş ve ezilen bütün uluslara örnek olmuştur.
Binlerce şehidin kanıyla kurulmuş Üniter ve Ulus Devlet sonsuza dek yaşayacaktır.
Şehitlerimiz nur içinde yatsınlar.
Zafer Bayramı kutlu olsun.
Kaynak: Avni Altıner - Her Yönüyle Atatürk

Hiç yorum yok: