4 Ekim 2009 Pazar

KUR'AN'DAN AYETLER

“Bizi yanlış yola sevk eden kötü niyetliler, bilesiniz ki çoğu zaman din perdesine bürünmüşler, saf ve temiz halkımızı hep sözleriyle aldatılmışlardır… Görürsünüz ki milleti yok eden, esir eden, harap eden kötülükler hep din görüntüsü altındaki küfür ve melanetten gelmiştir. Onlar her türlü hareketi dinle karıstırırlar… Oysa elhamdülillah hepimiz müslümanız, hepimiz dindarız… Hangi şey ki akla, mantığa, halkın menfaatine uygundur, biliniz ki o bizim dinimize de uygundur… Eğer bizim dinimiz akla, mantığa uygun düşen bir din olmasaydı en mükemmel olmazdı, son din olmazdı”
“Ey arkadaşlar! Tanrı birdir, büyüktür.”
“Türk Kur'an'ın arkasından koruyor, fakat onun ne dediğini anlamıyor ve bilmeden ibadet ediyor. Benim maksadım arkasından kostusu kitapta neler oldugunu Türk anlasın.”
ATATÜRK

Müddesir -11: “Kendisini tek olarak yarattığım kişiyi bana bırak.”
İslam'ın kitabı Kur'an böyle derken bazı kişilerin Yaratıcı ile yaratılan arasına girmesi bilgisizlik değil de nedir?
Al -i İmran-66: “ İşte siz öyle kimselersiniz ki! Hakkında biraz bilginiz olan şeyde tartışırsınız. Fakat bilgi sahibi olmadıgınız konularda niçin tartışıyorsunuz?”
Necm-28: “Hâlbuki onların bu hususta hiçbir bilgileri yoktur. Onlar sadece zanna uymaktadırlar. Zan ize, gerçekten yana hiçbir şey ifade etmez.”
Hac-3: “İnsanların bazıları vardır ki, hiçbir ilme sahip olmadan Allah hakkında tartışıp her inatçı şeytanın arkasından gider.”
Bilmeden konuşmanın ve zannın anlamsızlığını ne kadarda güzel vurgulamaktadır.
Enfal -22: “Allah katında yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü akıllarını kullanmayan sağır ve dilsizlerdir.”
Furkan-44: “Yoksa sen onların çoğunun işittiklerini veya akıllarını kullandıklarını mı sanıyorsun? Onlar ancak hayvanlar gibidir. Hatta onlar yol açısından hayvanlardan da daha aşağıdırlar.”
Yunus-100: “…Allah, murdarlık azabını akıllarını kullanmaya verir.”
Canlıların en akıllısı olan insan, aklını kullanmadığı zaman canlıların en kötüsü olmaktadır. Aklı kullanmanın önemi daha nasıl anlatılacaktır? Kendi aklıyla değil de başkalarının akıl ve düşüncelerine göre hareket edenlerin vay haline!
Zariyat-10-11: “Kahrolsun yalancılar”. “Onlar koyu bir cehalet içinde yüzen gafillerdir.”
Yalancılar, cehalet içinde olanlar, bilgisizler mi insanları doğru yola getireceklerdir?
En'am -50: “Resulüm! De ki: Ben size, Allah'ın hazineleri yanındadır demiyorum. Ben gaybı da bilmem. Size ben meleğimde demiyorum. Ben ancak bana vahyolunana uyuyorum. De ki: Hiç kör ile gören bir olur mu? Hala düşünmüyor musunuz?”
Maide -105: “Ey iman edenler! Siz kendinize bakın. Siz hidayette olursanız, başkalarının sapması size zarar vermez…”
Zümer-3: “Dikkat edin! Halis din sadece Allah'a mahsuzdur. Ondan başkalarını veliler edinerek: Biz onları yalnız bizi Allah'a yaklaştırmaları için ibadet ediyoruz diyenlere gelince, hiç şüphesiz Allah onlar arasında tartışıp durdukları şeyler hakkında hükmünü verecektir.”
Bakara -119: “Resulüm! Biz seni hak olan Kur'an ile müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik. Sen Cehennem'in halkından sorumlu değilsin.”
Peygamber bile kendine vahy edilenlere uyarken bazı kimselerin kendine göre din adına hüküm vermeye kalkışmaları nasıl açıklanabilir?
Allah insanları özgür yaratmıştır ve akıl vermiştir. Her birey kendisinden sorumludur. Hiç kimse başkaları adına karar veremez. Başkalarının hele hele bilmeyenlerin peşinden gitmek insanları zarara uğratır. İnanç Allah'la birey arasındadır. Şeyh'in şıyhın ve hiç kimsenin elinde Cennet'in anahtarı yoktur. Var diyenler dini çıkarları için kullananlardır.
Zümer-44: “De ki: Bütün sefaat Allah'a aittir…”
Başkalarından şefaat beklemek ve öylelerinin peşinden gitmek ayete ters düşmek değil midir?
En'am -162: “De ki: Benim namazım, ibadetlerim hayatım ve ölümüm âlemlerin Rabbi olan Allah içindir.”
Herkes kendisinden sorumludur. Başkalarının ibadetine karışılmaz.
A'raf -31-32: “Ey Ademoğulları! Her mescide girişinizde güzel elbiselerinizi giyin. Yiyin, için fakat israf etmeyin. Çünkü Allah israf edenleri hiç sevmez.”
“Resulüm De ki: Allah'ın kulları için yarattığı ziyneti ve temiz rızkları haram kılan kimdir? De ki : Bunlar Dünya hayatında Müminler içindir.
Allah yiyin, için, temiz giyinip Dünya nimetlerinden faydalanın derken “Bir hırka, bir lokma” mantığı ile insanları uyutan ve onların sırtından geçinenler hangi inanç anlayışı ile hareket ettiklerini sanıyorlar?
Bakara -156: “Dinde zorlama yoktur…”
Dinde olmayan, dine sonradan ilave edilen (bidat) hükümlerle dini zorlaştıranlar, dine hizmet ettiklerini mi sanıyorlar?
Dini bilmeden, Kur'an'ın ne dediğini anlamadan hüküm vermeye kalkışmak Kur'an ayetlerine ters düşmek demektir.
Eğer ilahi bir mucize olsa İslam'ın Peygamberi Hz. Muhammed (sav) yeniden Dünya'ya gelse ilk işi bilmeden din adına konuşanların ve dincilerin yakasına yapışır, yüzlerine tükürürdü.
Belki de yaşamında bir Kur'an meali, bir tefsir, bir içtihatçının, din bilginin ve akademisyenin kitabını okumayanlar din adına hüküm vermeye nasıl kalkışırlar? Konunun uzmanları anlı şanlı, Proflarımız böylelerine nasıl müsaade ederler? Böyleleriyle mücadele etmek gerekmez mi?
Türkiye Cumhuriyet'inin kurucusu büyük önder ATATÜRK'E hangi bilgileriyle din karşıtı veya dinsiz diyebilirler? Atatürk, Ceatani'nin İslam Tarihi, Corci Zeydan'nın Medeniyeti İslami'ye Tarihi, Şerafettin Günaltay'ın İslam Tarihi, Enrico İnsaba'nın İslam ve Müttefiklerimiz, Cemil Sait'in Kur'an-ı Kerim Tercümesi Buharî'nin Sahih-i Buharî ve bunlara benzer gerçek anlamda 144 adet dinle ilgili eser okumuş ve notlar almıştır.
Atatürk'ü dinsizlikle, dine karşıtlıkla suçlayanlar yukarıda isimleri verilen eserleri veya benzerlerini okumuşlar mıdır? Atatürk Kur'an'ın meal ve tefsirini yaptırarak gerçek anlamda İslam'da “öze dönüşü” sağlamaya özen göstermiş, dili de dini de Arabizm'in etkisinden kurtarmıştır.
Çamur at, izi kalsın mantığı ile hareketin kişilere de ülke ve ulusa da hiçbir faydası yoktur.
BİZİ YANLIŞ YOLA SEVK EDEN KÖTÜ NİYETLERDEN ALLAH KORUSUN!
Atatürk'ün yolunda çağdaş, laik, ulus ve üniter devlet var olsun!

Hiç yorum yok: