Aşağıdaki tarihi olaylar “Ermenilerden özür” dilemek isteyenler ithaf olunur.
Birinci Dünya Savaşı esnasında Ermeniler tarafından işlenmiş cinayetlerin en tipik olanlarından bazıları aşağıda kaydedilmiştir: Ermeniler, bir Türk köyünün, 7-8 yaşındaki kızları dahil, bütün kadınlarının ırzlarına geçtiler. Bazı yerlerde bir Türk kadınına “10 ile 30 arasında Ermeni” tecavüz etti. Bir dere içinde Beş yüzden fazla kadın, çocuk öldürüldü. Hınıs’da Ermeniler, her türlü kötülüğü yaptıktan sonra bir Türk kadınının memedeki çocuğunu ateşte kızartmış ve annesini bu kebap’tan yemeğe zorlamışlardır. Dört Türk erkeği, elleri karınlarına sokulmak suretiyle öldürülmüş, erkeklik organları da kesilip ağızlarına sokulmuştu. Van’da kocası öldürüldükten sonra, altmış yaşında bir kadına tecavüz edilmiş ve sonra dişilik organına odun sokularak o da öldürülmüştü. Bazı yerlerde Ermeniler, Türkleri öldürdükten sonra köpeklere yedirdiler. Ermeniler, yaralı dört Türk askerinden birini, gözlerini oyduktan ve “Kalk bak. Osmanlı askeri geliyor mu dedikten sonra öldürdüler. Üçüncüsünü ise erkeklik organını keserek ağzına soktuktan ve “Bu boruyu çal, size Osmanlı askerinden imdad gelsin” dedikten sonra öldürdüler. Dördüncü askeri, tüfek şişlerini kızdırarak 24 yerinden dağladılar. Bu askeri ölümden o sırada olay yerine gelen Rus askerleri kurtarmıştı. Ermeniler, birçok Türk’ü, Murat suyuna atarak boğmuşlardı. Boğulanların ayaklarında çakılı nallar görülmüştü. Ermenilerin, Türk kadını ve çocuklarını tekke ve mescitlere doldurarak yaktıkları da olmuştur. Ulema’dan Şeyh Abdülkadir Efendi, kafasının derisi yüzülmek suretiyle öldürüldü. Bir Ermeni genci, tecavüz ettiği Türk kadınının yanağını ısırarak koparmıştı. Bak Ermeni Komitelerinin Amal ve Harekat-ı İhtilaliyyesi, S.291,320.
“Öldürülme işi daima işgenceden sonra geliyordu. Bu sebeple bir caminin önüne topladıkları Türk kadınlarının bazılarına, öldürülmeden önce tecavüz edilmiş, bazı kadın ve genç kızların tenasül uzuvlarına fişekler sokulmuştur. Erzurum’da 7 Şubat 1918’de başlayan büyük katliamda Ermeniler ilk gün sokakta öldürülenler hariç, çırıl çıplak hamama götürülen 270 Türk üzerinde en haris hislerini tatmin ettikten sonra bunların 170’ini öldürmüşlerdi.” (Enver Bolayır S. 84-85)
“26 Şubat günü, üç bin Türk öldürdüklerini kendileri söylemekte idiler.”
“Birçok Türk’ü kuyulara atıp boğmuşlar, kilise meydanına topladıkları halkı öldürmüşler, evleriyle birlikte yakmışlardır.” Bu olayları gözlemleyen Rus komutanı Oudicheledze’dir. (Cemiyet-i Akvam ve Türkiye’de Ermeni ve Rumlar S. 26-27)
Bu vahşetler için özür dilemek yetmez. Pontus-Rumlardan da özür dilenmelidir. Niçin mi?
“1919 Mayıs’ının 9. günü, Merzifon’un Mahmutlu köyünde, terhis edilerek memleketlerine dönmekte olan yedi Türk askerinden altısı Rumlar tarafından öldürülmüşlerdi.” (Harb Tarihi Vesikaları Dergisi: Sayı 5 belge 103)
“Samsun, Çarşamba, Terme, Amasya, Merzifon, Ladik, Havza, Tokat ve Erbaa civarında 1921’de öldürülen Türklerin sayısı 1641, yaralananların sayısıda 923’tü. Aynı yıl içinde bu çetelerin, Türk köylerini basarak iki milyon lira değerinde hayvan gasbettikleri ve yine iki milyon değerinde nakit, mal ve eşya yağma ettikleri tesbit olunmuştur. Çağşur köyünü yakmışlar ve halkını öldürmüşlerdir.” (Türk İstiklal Harbi (İç Ayaklanmalar) S. 141-144)
Ermeni ve Rumlardan başka Yunanlılardan da özür dilenmelidir!..
“Bir saat içinde otuzdan fazla Türk subayı öldürüldü; kurşunlanan ya da süngülenen yüzlerce askerin cesedi rıhtımda yerlere serildi.”
“İzmir Limanındaki gemisinden kıyıyı seyreden bir İngiliz Deniz Subayı, bu sırada rıhtımda su diye inleyen bir Türk erinin üzerine çömelen Rum kadınının ağzına işediğini görüyordu. (David Walder S. 91-92)
“Yunan işgali sırasında meydana gelen faciaları seyretmeğe dayanamayan bazı İngiliz denizcileri arasında isyan alemetleri görüldüğü için, bunların bulunduğu gemiler denize açılmak mecburiyetinde kaldılar. (Anadolu’da Yunan Zulüm ve Vahşeti)
“Yunanlılar 25 Haziran 1919’da Bolatçık İstasyonunda trenden indirdikleri Türk yolcuların kadınlarına, kocalarının önünde tecavüz ettiler ve bu yolculardan 90 kişiyi öldürdüler... (A. Midilli S. 80)
Bu özürlerde yetmez.
Adolf Hitler’in gaz odalarında öldürdükleri Yahudi ve Çingenelerin katliamından da Türkler sorumludur.!..
Jozef Stalin’in, Mussolini’nin, idi Amin’in, Francisko Franko’un katliamlarından da Türkler sorumludur.!..
Nagasaki’ye ve Hiroşima’ya atom bombasını atan’da Türkler’dir. Japonya’dan da, özür dilemeleri gerekir.!...
Bosna’da, Irak’ta, Gazze’deki kıyımlarıda Türkler yapmıştır.!..
Açık artırmayı bitirelim: Adem ve Havva’dan bu yana yapılan kıyımların tüm sorumlusu Türklerdir.
“Bütün bu şeraitten daha elim ve daha vahim olmak üzere...gaflet ve delalet ve hatta hiyanet içinde bulunabilirler.”
Kaynak:
Mondros’tan Mudanya’ya (Dr.Selahattin Tansel)
29 Mart 2009 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder